İçeriğe geç

The 400 Blows Film İncelemesi ve Özeti | 400 Darbe (1959)

Ünlü Fransız yönetmen François Truffaut’un 1959 yılında ilk yönetmenlik denemesiyle çektiği The 400 Blows, Türkçe adıyla 400 Darbe filmi oldukça dramatik bir temayla aktarılıyor. “Okulu kırma,” anlamına gelen bu 400 Darbe filminin ana karakteri Antoine’u konu alan ve toplamda beş filmle devam eden bu serilerde Antoine karakterinin başından geçen olaylar izleyicilere yansıtılıyor. Yönetmen, dergilerde sık sık eleştirdiği toplumsal düzeni nihayetinde sinemayla birleştirince yeni bir akımın başlamasına sebep oluyor. Böylece 400 Darbe filmi ile Fransız sineması önemli ölçüde değişikliğe giderek birçok fikrin doğmasında rol oynuyor. 

Bu film, yönetmenin yarı otobiyografik filmi olarak bilinir. Zira ana karakter Antoine ile çok fazla ortak noktası bulunmaktadır yönetmenin. Kendisi anneannesi, üvey babası ve annesiyle birlikte yaşamıştır. Ayrıca yönetmenimiz bu filmi çekmek üzereyken vefat eden manevi babasına adamıştır. 1 saat 39 dakikalık uzunluğa sahip bu film, Fransız film tarihinin en iyi filmlerinden biri olarak kabul görmüştür. IMDb puanı 8,1 olan 400 Darbe’de Truffaut, bu filmle birlikte çok sayıda ödül alıp birçok ödüle aday gösterilmiştir. 

The 400 Blows Filminin Konusu ve Özeti

Film bütün hikâyesini küçük yaşta olan Antoine Doinel ile aktarıyor. Anne ve üvey babası tarafından okuldan kaçtığı ve hırsızlık yaptığı için sürekli azar işiten bir çocuktur. Okul içerisinde de öğretmeni tarafından disiplin sorunları nedeniyle sürekli eziyet görüyordur. Ne annesi ne de üvey babası Antoine’a iyi davranıyordur. Sürekli ona bir şeyler yaptırıp, güvenmediklerinden dolayı onu azarlıyorlardır. Okulu astığı bir gün arkadaşıyla birlikte Paris sokaklarında gezerken annesiyle bir başka adamı öpüşürken görür. Bundan dolayı da Antoine sık sık kaçar. Annesi gördüğü bu görüntüyü kocasına anlatmaması için Antoine’a sıcak yaklaşmaya başlar. 

Antoine aslında iyi olmaya çalışan bir çocuktur. Ne var ki içindeki bu saflığı bir türlü düzgün çıkaramaz. Bundan dolayı da sürekli yanlış anlaşılır ya da suç üstündeyken yakalanır. Antoine artık evde yaşamak istemediği için kendine yatacak bir yer ayarlar. Sınıf arkadaşı Rene ona bir matbaanın arka tarafında yatacak yer ayarlar. Ertesi gün okula gittiğindeyse annesiyle babası okula gelir ve Antoine’a eve götürürler. O gece Antoine ile annesi konuşmaya başlar. Onu yatıştırmak için birçok şey söyler. Aslında annesinin konuşma amacı kocasını aldattığını gördüğü için Antoine’nın böyle bir durumu babasına anlatmasını istemediği içindir. Bunun üzerine de annesi Antoine’a ders çalışmasına karşılık sürpriz yapacağını söyler. Bundan ötürü de Antoine kompozisyon sınavı için Balzac okumaya başlar. 

Antoine, Balzac’ın kitabını okuyup yazardan çok etkilenir. Ertesi gün kompozisyon dersinde Balzac’tan okuduğu hikâyeyi yazar. O günün akşamındaysa küçük çocuk, yatağının üzerindeki dolaba Balzac’ın portresini koyar ve bir mum yakar. Yemek yerlerken dolabın tutuştuğunu gören babası Antoine’a ağız dolusu fırça atar. 

Antoine’nın bu hareketi sonrasında annesi ona arka çıkar ve birlikte sinemaya giderler. Kompozisyon sınavının sonuçlarını almaya başladıkları sırada Öğretmeni Antoine’nın kopya çekmesinden dolayı onu cezalandırır. Öğretmeni bu hareketi sonrası Antoine ile sınıftan bir çocuğu müdüre bir dilekçe verdirtmek için idareye gitmelerini ister. Antoine, yanındaki çocuğu iterek okuldan kaçar. Ardından Rene de Antoine’nın yanına kaçar. Rene Antoine’nı kendi evine saklar. Annesiyle babasının hiç girmedi bir odada yaşamaya başlayan Antoine, Rene’nin ona getirdiği yemeklerle gününü geçirir. 

Antoine gittiği her yerde hırsızlık yapar. Bir yetişkinmiş gibi davranır. Sigara ve içki içen bu küçük çocuk yaşından büyük hareketler sergiler. Rene ile birlikte bir fikir gelir akıllarına. Antoine babasının çalıştığı ofiste daktilo olduğunu söyler ve onu çalarak para kazanabileceklerini umarlar. Akşama yakın saatlerde ofise girip daktiloyu çalarak rehinci aramaya başlarlar. Bu rehinciye daktiloyu teslim ettikten sonra beklerler. Rehinci oradan çıkarak farklı bir yöne gittiğinden dolayı çocuklar hemen fırlar ve rehincinin elindeki daktiloyu kurtarırlar.

Akşam vakti de Antoine daktiloyu geri koymak için babasının ofisine geri döner. Tam daktiloyu bırakacakken onu güvenlik şefi yakalar. Şef de Antoine’nın babasını arar. Babası onu doğruca karakola götürür. Ardından burada birkaç gece geçiren Antoine, ıslahevine gönderilmek üzere kararı verilir. Annesi de Antoine için denize yakın bir ıslahevinin seçilmesi için komiserden rica eder. 

Antoine ıslahevinde birçok farklı çocukla karşılaşır. Disiplinin hat safhada olduğu bu yerde birçok suçtan çocuklar yer alıyordur. Kalan hayatını burada geçiren Antoine, sorgu sırasında bütün gerçekleri anlattığında ailesinden tamamen kopar. Burada Antoine futbol oynadıkları sırada bir yolunu bulup kaçar. Denize doğru koşmaya başlar ve hayali olan denizi gördüğünde film biter. 

The 400 Blows Film İncelemesi ve Yorumu

“400 Darbe” (The 400 Blows), Fransız Yeni Dalga akımının önemli bir örneği olan François Truffaut tarafından yönetilen ve 1959 yılında çekilen bir filmdir. Kişisel bir hikayeden esinlenen Truffaut, gençlik isyanını, toplumsal kurallara başkaldırıyı ve çocukluğun getirdiği zorlukları anlatan bu filmiyle sinema tarihinde önemli bir yer edinmiştir. “400 Darbe”nin özgün bir sinematografiye, etkileyici oyunculuklara ve derin bir duygusal yoğunluğa sahip olduğunu düşünebiliriz. Truffaut, genç bir çocuğun bakış açısından olayları anlatarak izleyiciye çocukluk deneyimlerini derinden hissettiriyor. Ana karakter Antoine Doinel’in iç dünyasını keşfederken onun duygusal travmalarını, hayal kırıklıklarını ve isyanını paylaşıyoruz. 

Film, sıradan bir çocuğun yetişkin dünyasıyla karşı karşıya geldiği zorlukları çarpıcı bir şekilde resmediyor. İşleyişe uyum sağlamada güçlük çeken, okulda sorun yaşayan ve ailesiyle ilişkilerinde sıkıntılar yaşayan Antoine’in hikayesi, seyircide bir empati ve anlayış duygusu uyandırıyor. “400 Darbe”, Fransız Yeni Dalga’nın önde gelen eserlerinden biri olarak sinema tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Yönetmen François Truffaut’nın tarzı, iç içe geçmiş hikâye anlatımı, samimi performanslar ve sosyal eleştirilerle dolu olan bu film, sinemaseverler için unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. 

Oldukça sıradan ve durgun ilerleyen bu filmin birçok alt metni mevcut. Ailesi tarafından dışlanan küçük bir çocuğun, ilgisiz ve sevgisiz büyümesi sonucu nasıl bir kişiliğe büründüğünü rahatlıkla görebilmekteyiz. Antoine’nın yaşadığı bütün olaylar ve travma diyebileceğimiz kötü durumlar onu kötü ve yalancı bir çocuk hâline getiriyor. Küçüklüğünde bile annesi tarafından dışlanıp büyükannesi tarafından büyütülmüş olan Antoine, annesinin yanına geldiğinde sekiz yaşındaymış. Babasının kim olduğu bilinmemekle beraber bebekken başka biri tarafından babalık görmüş. Bütün bu yaşadığı olayları filmin sonunda açıklayan Antoine, yeterli göremediği ilgiden ötürü yalana başvurmuş ve kendini bu şekilde ifade etmeye başlamıştır. 

İlgisiz bir anneden dolayı kendi hayatının kararlarını henüz çocukken vermeye başlayan Antoine için hayat çoktan başlamıştır. Biz onu izlerken bir yetişkinmiş gibi davranmasını görüyoruz. Her ne kadar yalancı ve hırsız bir kişiliğe bürünse de bunun suçlusu tamamen o değil; ailesinden kaynaklı. İçinde saf bir iyilik arzusu olduğunu görebiliyorsak düzgün büyüseydi nasıl biri olurdu anlayabilmekteyiz. 

François Truffaut’nın enfes işlenişiyle yönetmen koltuğuna oturduğu bu film, verdiği mesajlarla birlikte döneminin ve şu anki dönemin enleri arasına nasıl girmeyi başarmış görebiliyoruz. Özellikle sakin ve dram temalı filmleri izlemeyi seviyorsanız bu dönemlerin filmlerini izlemenizi tavsiye ediyorum. 

Aynı şekilde On İki Öfkeli Adam, Bisiklet Hırsızları, Full Metal Jacket gibi filmleri izlemeniz gerekiyor. Çünkü bu sakinlikte ilerleyen ve bir olay çevresinde gerçekleşen olayları anlatan filmler daha vurucu ve etkili olabiliyor. Bundan dolayı bu tarz filmler her zaman için kült olabilecektir. Ayrıca bu filmin devam filmleri de mevcut, dileyen varsa izleyebilirler. Şimdiden keyifli seyirler. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir