911 operatörlüğünde görev yaptığınızı düşünün. Bu sırada şehirde büyük çaplı bir yangın var. Her yer alev alev ve bu sırada eski kocası tarafından kaçırılıp çocuğu öldürülmek üzere olarak bir kadın sizi arıyor. Bütün ekipler çıkan büyük yangınla ilgileniyor ve yalnızca siz bu kadının hayatını kurtaracaksınız. Yapabildiğiniz tek şeyse masanızın başında oturmak ve telefonun ucundaki kadına hayati emirler vermek.
Evet, bu senaryo Netflix’in yayınladığı ve başrolünde en sevdiğim aktörlerden biri olan Jake Gyllenhaal’un yer aldığı The Guilty filmi. Yönetmense yine Gyllenhaal’la Southpaw filminde birlikte çalışmış olan Antoine Fuqua. Az önce size neredeyse filmin konusunu anlattım. Bizeyse yalnızca bizim Joe karakterini tanımak ve hayatı tehlikede olan karşı taraftaki Emily ile olan konuşmalarını dinlemek kalıyor. Bir de bunun üzerine kadının kızı Abby 911’i arıyor ve Joe ile iletişime geçiyor. Annesini özleyen bu küçük kız, kardeşinin uyuduğunu söylüyor. Kardeşiyse henüz bebek ve Joe bu bebeğin öldüğü kanısına varıyor.
Film gerçekten nutkunuzu tutuyor. İzlerken o kadar çok gerildim ki, bu gerilimi en son Ryan Reynolds’un Buried filminde yaşadığımı anımsıyor. Oradaysa gözlerini açtığında bir tabutun içinde kendini bulan bir adamı izliyorduk bir buçuk saat boyunca. Adamın bir cep telefonu ve bir de kalemi var. İşin ilginç tarafıysa kimi ararsa arasın hiç kimse ona yardım edemiyordu. Eğer bu filmde ilginizi çektiyse şanslısınız çünkü, bu filmin de incelemesini yaptığım videoya sağ üsteki çıkan karttan ulaşabileceksiniz.
Joe, özel hayatında da çeşitli sorunlar yaşamış bir adam. Tabii neler yaşadığını sizlere söylersem spoiler olur. Fakat filmin başından sonuna kadar Joe’nun kıçı sandalyeden kalkmıyor desem yalan olmaz. Sadece Joe ve hatta olan Emily var. Böyle diyince sıkıcı gelebilir sizlere. Lütfen ama lütfen ön yargılı yaklaşmayın çünkü bir buçuk saat boyunca Joe’yla birlikte boncuk boncuk terlemeye başlayacaksınız. Çünkü hiçbir şey Joe’nun kafasında kurduğu senaryoya uymayacak.
Bir Danimarka filminin remakei olarak hazırlanmış The Guilty, membasını 2018 yapımlı aynı isimli filminden alıyor. Netflix’in yapımıysa Gustav Möller yönettiği filmin gölgesinde kalmış gibi görünmekte. Ayrıca orijinal film IMDb’den 7,5 puan almış. Remake filminse IMDb puanı aşağıda kalmış bana göre. Bir 8’i yok ama yediyi alabilecek bir yapım. Neden bu kadar az almış diye soracak olursanız Netflix’de yayınlanıyor oluşu, sinemalarda izleme şansı bulamamamız; orijinal bir yapımının var oluşu ve de bu yapımın gölgesinde kalmasından kaynaklanıyor olabilir. Az önce Buried filmini de aktarmıştım mesela, onun puanı da yediydi.
Bir filmde oyuncu senaryodan daha fazla övülüyorsa ya senaryo oyuncuya göre yetersiz kalmıştır ya da oyuncu çok üst düzey bir performans sergilemiştir. Bunu Fight Club’la örneklendirebiliriz. Edward Norton ve Brad Pitt’in oyunculukları harika ötesiydi. Bununla birlikte senaryo da bu iki aktörü çok iyi taşıyordu. Yani kah senaryo kah da oyunculuklar iyiydi. Bu filmdeyse ne yazık ki senaryo çok iyi değil. Dolayısıyla Jake Gyllenhaal fazlasıyla övülmüş oldu. Çünkü burada Jake üst düzey bir performans sergilemedi ve bana sorarsanız Nightcrawler filmindeki performansının altında bile kalmıştı. O filmin de incelemesine rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Senaryo daha iyi olsaydı kuşkusuz film Netflix’in bünyesinden taşıp gündeme bomba gibi girecekti. Bu görüşüme katılmıyor olabilrisiniz. Bu filmi eğer sinemada izleseydim tüylerim diken diken olurdu. Çünkü izlerken Joe karakteri çelişkiler içerine giriyor ve kişisel problemleri dahilinde duygusal çöküntüler yaşıyor. Telefondan ya bilgisayar ekranından izlemektense sinema karşısında izlemek daha canlı gelirdi.
Her neyse, The Guilty izledikten sonra asla ama asla pişman olmayacağımız bir film olmuş. Eğer Pazar günü için bir planınız yoksa şansınızı bu filmden yana kullanabilirsiniz. Daha fazla içerik ve de yeni çıkan başarılı yapımlar için haberdar olmak için kanalıma abone olmayı unutmayın. Şimdiden keyifli seyirler!
911 operatörlüğünde görev yaptığınızı düşünün. Bu sırada şehirde büyük çaplı bir yangın var. Her yer alev alev ve bu sırada eski kocası tarafından kaçırılıp çocuğu öldürülmek üzere olarak bir kadın sizi arıyor. Bütün ekipler çıkan büyük yangınla ilgileniyor ve yalnızca siz bu kadının hayatını kurtaracaksınız. Yapabildiğiniz tek şeyse masanızın başında oturmak ve telefonun ucundaki kadına hayati emirler vermek.
Jake Gyllenhaal’ın yer aldığı diğer film içerikleri için:
Enemy Film İncelemesi: 
• Enemy Film İncelemesi
Nightcrawler Film İncelemesi: • Nightcrawler Film İncelemesi
Prisoners Film İncelemesi: • Prisoners Film İncelemesi